EMPERYALİST KÜLTÜR KUŞATMASINA KARŞIYIZ*
Bir
ülkenin insanlarını köleleştirerek tüm kaynaklarına el koymanın en
kestirme yolu, kültür ve sanat alanını ele geçirmektir. İçinde yaşadığımız
koşullar, yıllardır sürdürülmekte olan kültürel saldırının yeni
boyutlarıyla gündemde olduğunu göstermektedir.
Eğitim
alanında karşımıza çıkan saldırı, yanlış bilgilendirme vb. gibi
bilginin niteliğiyle ilgili olmaktan çıkmış, bilgiyi aktarmakta
kullanılan aracı, yani dili doğrudan hedef almıştır. Yabancı dil eğitimi,
hızla yabancı dilde eğitim haline getirilmektedir. Çocuklarımız, gençlerimiz
git gide kendi dilleriyle bilgilenemez, düşünemez, bilgi üretemez
duruma düşürülmekte; dil-düşünce, dil-kimlik bağlantısı ortadan
kaldırılmak istenmektedir.
Ekonomik,
siyasal bakımlardan dışa bağımlılık, ülke çıkarlarına göre düzenlenecek
her türlü yapılanmayı olanaksız kılarken kültür temelindeki saldırılar,
insanı kendi kültüründen, dolayısıyla kendi kimliğinden uzaklaştırmayı
amaçlamaktadır.
Sinema,
televizyon ve basında oluşturulan görsel dil kapsamında, özellikle
ABD'nin öncülüğünde sinema, film olarak meta pazarlamanın,
ticaretinin yanı sıra bir ideoloji, yaşam biçimi, kültür yayılmacılığının
da aracı durumuna getirilmiştir. Daha önce top-tüfek ile topraklarımızı
ele geçirmek isteyen emperyalist ve kapitalist güçler şimdi, filmleri,
giyimleri, yeme içmeleri, kısacası tüketime dayalı yaşam biçimleriyle
içimize sızmışlardır.
Sanat ürünlerinin
kitleye ulaşmasında, sanatsal değerinden önce reklam belirleyici
olmaktadır. Sanat ürününün metalaştırılması, kültür
emperyalizminin hızlandırdığı olumsuz bir gelişmedir.
Bütün ülkelerin
ulusal ve yerel renklerini ortadan kaldırarak tek ve aynı kültürün
egemen kılındığı kültürel ortamda ulusal diller gibi, ulusal sanat
da yok edilmekle karşı karşıyadır.
Emperyalist
kültür, halkların, birbirlerinin kültürlerini tanıyarak duygu ve düşüncelerini
paylaşmalarını, karşılıklı yardımlaşarak bir arada barış içinde
yaşamalarını önlemekte; bunu yerine cinselliği, vur-kırı, savaş kışkırtıcılığını,
silahlanmayı özendirmekte; kişisel özgürlükleri ve ülkelerin bağımsızlığını
ortadan kaldırmaktadır.
Toplumsal yaşama
kültürümüz ve emeğin yaratıcılığı, köşe dönmecilik, bencillik
ve bireyciliğin özendirilmesiyle yok edilmek istenmektedir.
Paranın tek
değer, silah gücünün tek çözüm sayıldığı bir düşüncenin
egemenliği pompalanmaktadır.
Bu koşullarda:
Tüm yaşamımız
kuşatma altındadır.
Her türlü
özgür yaratım engellenmektedir.
Dolayısıyla:
Bağımsızlığımız
yok edilmek istenmektedir.
Bu
durumda:
Bütün aydın,
sanatçı ve yazarları emperyalist kültürün zincirlerini kırmaya çağırıyoruz.
Adnan ÖZYALÇINER
Alpay
KABACALI
Burhan GÜNEL
Cengiz
BEKTAŞ
Egemen
BERKÖZ
Engin AYÇA
Prof. Dr.
İzzettin ÖNDER
Kemal ÖZER
Rutkay AZİZ
Şükran KURDAKUL
*EĞİTİMCİLER
SİTESİ, Bir grup aydın tarafından
yazılan ve 26 Haziran 2000 tarihinde basına ve kamuoyuna yapılan basın
toplantısıyla duyurulan; "Emperyalist Kültür Kuşatmasına Karşıyız"
başlıklı AYDINLAR BİLDİRİSİ'ni sizlerin ilgisine sunmaktadır.
Bildirgeye kısa süre içerisinde ülkemizin değişik illerinden çok
sayıda kültür, sanat ve bilim insanımız ilgi göstererek imza atmışlardır.
Sizde
bildirgeyi imzalamak ve görüş bildirmek istiyorsanız,
yandaki linklerden yararlanabilirsiniz. |
|