Bugün;

 

www.egitimcilersitesi.8k.com


..::ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN ve AİLE BİRLİĞİNİN ÖNEMİ*::..

 

 

 

Mehmet ALŞAN

Ülkemizde uygulanan eğitim sistemi, çarpıklıklarına her dönem yenilerini  katarak varlığını sürdürüyor. Eğitimde yeniden yapılandırma uygulamalarının sonuçları nedeniyle, liseli gençlik giderek artan bir biçimde hayaller dünyasının üyeleri olmaya itilmekte. Bu durum sisteminin varlığını sürdürdüğüne işaret. Hayaller dünyasının üyelerinin artması demek; sistemin uyguladığı eşitsizliklerin farkına varan kesimin azalması demektir. Liseli gençliğin önemli bir kesimi bu bataklığa düşmemek için, dönem dönem de olsa tepkilerini ve isteklerini yaptıkları eylemlerle kamuoyuna duyurmaya çalışmıştır. İki yıl önce uygulamaya sokulan AOBP uygulamasına karşı duruşları, katkı payına karşı çıkmaları ülke geneline yayılmıştır. 2000 1 Mayıs'ında da ülkenin dört bir yanında formalarıyla alanlara çıkarak işçi ve emekçilerle birlikte haksızlıklara karşı taleplerini haykırmışlardır.

AOBP uygulaması salt devlet liselerinde (genel ve meslek liseleri) okuyan öğrencilerin sadece birey olarak haksızlığa uğraması ve sadece birey olarak 1 milyonun üzerinde gence üniversite kapılarının kapanması anlamına gelmiyor. Toplumun genç kuşağının işsizliğe, eğitimsizliğe ve sefalete sürüklenmesi anlamına gelmektedir. O nedenle bu durumdan tüm toplumsal kesimler rahatsız olmalıdır. ÖSS sınavını bir maratona benzetirsek ve bu maratonun da 5000 m. olduğunu düşünürsek; bu maratonda kolejlerde, özel liselerde eğitim alan genç, devlet liselerinde okuyanların 2000 m. önünden başlamaktadır.

Elbette ki buradan 'özel liselerdeki gençler değil, devlet liselerindeki gençler  üniversiteye girsin' sonucu çıkarılamaz. Sorun birinin girip diğerinin girmemesi ile sınırlı değildir. Asıl sorun var olan eğitimin yetersizliği ve eğitimdeki fırsat eşitsizliğidir. AOBP ve ÖSS ile gençlerin yarış atına benzetilmesidir. Sorun, haklarına sahip çıkan gençlerin öğretmenlerinden ve velilerinden yeterince destek alamamalarıdır.

Bu sorunlara karşı öğrenciler, birlikleri (ÖB'ler, MEB tarafından 1999-2000  öğretim yılında yasallaştırıldı) aracılığıyla mücadelelerini sürdürüyorlar. Öğrenci Temsilciler Kurulu'nun bu sorunları gündemine alarak, öğrencilerin üzerine düşeni yapması için çaba gösteriliyor. Öğrenciler, üniversite hakları için "AOBP Kaldırılsın!, Üniversite Hakkım İçin 1 Milyon İmza" sloganı ile bir imza kampanyası başlattılar. Sınıf sınıf dolaşarak imza toplayıp, her gün yeni arkadaşlarını çalışmalara katıyorlar. Çalışmaların il düzeyine yayılması için çaba sarf ediyorlar. 

Liselilere mücadelelerinde ailelerinin ve öğretmenlerinin vereceği destek  önemli. Aileler, çocuklarının iyi bir iş sahibi olabilmesi, iyi bir eğitim alabilmesi için bu mücadelede onların yanında olmalıdır. Bunu yaparken sınavın kazanılmasında ders çalışmaktan öte sınav sisteminin belirleyici olacağını bilerek, bunu uygun davranmalılar. Veli derneklerinin bulunduğu yerlerde veli derneği olarak, olmadığı yerlerde veli derneğini oluşturmanın yollarını arayarak çocuklarının sorunlarına sahip çıkmak, çocuklarının verdiği emeğe emek katarak onlara güç vermek anlamını taşıyacaktır.

Liseli gençliğin üniversite hakkı mücadelesinde en büyük destekçilerinden biri  de öğretmenleri olmalıdır. Öğretmenler, yıllarca emek verdikleri, öğrencilerinin ileride işsiz, eğitimsiz kalmaması dolayısıyla emeklerinin boşa gitmemesi için sınav sistemine karşı öğrencilerinin yanında olmalıdır. AOBP, bu haliyle öğretmenlik mesleğine bir hakarettir. Çünkü yetiştirdikleri onca öğrenci üniversite kapısından içeri girememektedir. Devlet liselerindeki eğitim koşullarının yetersizliği (2001 yılı bütçesinden eğitime ayrılan komik rakamda yetersizliğe yetersizliğin eklenmesi demektir) had safhadadır. Bu yetersizlik içerisinde, devlet liselerinde eğitim veren öğretmenlerle, kolejler, fen liseleri gibi liselerde eğitim veren öğretmenler arasındaki uçurumu düşündüğünüzde  buradan bir ders çıkartmak çok zor değil. Başta EĞİTİM-SEN'liler olmak üzere tüm eğitimcilerin AOBP sisteminin kaldırılması, eğitimin bir hak olması herkese parasız eğitim verilmesi, eğitime bütçeden daha çok pay ayrılması ve bu doğrultuda IMF'nin 2001 bütçesine karşı liselilerle birlik içinde olmaları daha sonuç alıcı olacaktır. Liseli gençlerin isteyen herkesin üniversiteye girebilmesi ve AOBP'nin kaldırılması için yaptıkları mücadelede öğretmenlerini yanlarında görmeleri onlara güç verecektir.

Öğrenciler, bu mücadelede aileleri ve öğretmenleri ile birlikte hareket ettiği  müddetçe sorunlarının çözümü kolaylaşacaktır.

*KAYNAK: EVRENSEL/22 Aralık 2000.