Bugün;

 

www.egitimcilersitesi.8k.com


 

 

ÖĞRETMENLERİN TÜKENMİŞLİK DURUMLARI*

 

Son zamanlarda insanlarla yüz yüze ilişkilerle yürütülen mesleklerde çalışan kişilerin karşı karşıya kaldıkları olumsuzluklardan biri de tükenmişlik kavramıyla açıklanmaya çalışılmıştır. Tükenmişlik stres, mesleki depresyon...v.b kavramlar ile yakından ilişkili olmakla birlikte onlardan ayrı bir kompleks yapı oluşturmaktadır. Tükenmişlik; yorgunluk, çaresizlik, ümitsizlik duyguları, olumsuz benlik kavramı, işe-yaşama ve diğer insanlara karşı olumsuz tutumlardan psikosomatik hastalıklara ve işten ayrılmaya değin etki alanlarına sahiptir.

Maslach ve Jackson tükenmişliği; fiziksel bitkinlik, kronik yorgunluk, çaresizlik  ve ümitsizlik duyguları, olumuz benlik kavramı gelişimi, işe, yaşama ve diğer insanlara yönelik olumsuz tutumları içeren fiziksel, duygusal ve mental bir tükenme sendromu olarak tanımlamışlardır (Özer 1998, s.9).

Cunningham öğretmen tükenmişliğini; uzun süren bir öğretmen stresi sonucunda öncelikle fiziksel, duygusal ve davranışsal çökkünlük özellikleri ile karakterize edilen bir sendrom olarak tanımlarken (Baysal 1995, s.54), Hendrickson ise; öğretme zevki derece derece azalırken, kaygı duygusuyla başlayan psikolojik, davranışsal ve duygusal yorgunluk olarak tanımlamaktadır (Susanne 2000).

Maslach tükenmişliğin, üç ayrı durum halinde ortaya çıktığını belirtmektedir. Bunlar; duygusal, kişisel başarısızlık ve duyarsızlaşma şeklindeki tükenmişlik durumlarıdır.

Duygusal Tükenme: Duygusal kaynakların tükendiği şeklindeki hislerin attığı görülür. Çalışanlar bu hissettikleri psikolojik yapıları ile daha fazla dayanamayacaklarını düşünürler.

Duyarsızlaşma: Kişiler muhatapları hakkında negatif alaycı tutumlara ve duygulara sahip olurlar.

Kişisel Başarısızlık: Özellikle muhataplarının işleri  konusunda, kişi kendisi hakkında olumsuz değerlendirmeler yapma eğilimi taşır. Kişi işindeki başarısından tatmin olamadığı için kendisini mutsuz hissedebilir (Maslach ve diğerleri 1986).

Araştırmacılar tükenmişliğe yol açan pek çok olay ve durum tespit etmişlerdir. Bunlardan Miller ve Smith (1997) tükenmişliğin sinsice gelişen bir durum olduğunu belirterek tükenmişliğe yol açabilecek bazı olayları açıklamışlardır. Bunlar:

 

1. Beklenti düzeyinin yüksek olması ve ulaşılması olanaksız olan hedeflere sahip olmak.

2. Zihinsel yorgunluk ve iş  stresi,

3. Kendi kendini aşırı güdülemeye çalışmak,

4. Katı kurallar, 

5. Her şeyi mükemmel yapma isteği,

6. İnsanlarla sık sık karşı karşıya gelmek,

7. Zamanı gelmeden üst makama terfi etme şeklindedir.

 

Tükenmişlik belirtileri fiziksel, duygusal ve davranışsal olarak sınıflandırılabilir.

A. Fiziksel Belirtiler.

1. Yorgunluk ve bitkinlik,

2. Kolay kolay geçmeyen soğuk algınlığı ve gripler,

3. Uykusuzluk, solunum güçlüğü, kilo kaybı, uyuşukluk,

4. Deri şikayetleri, genel ağrı ve sızılar,

5. Yüksek kolesterol ve kronik kalp rahatsızlığı.

B. Duygusal ve Davranışsal Belirtiler:

1. Çabuk öfkelenme, işten nefret etme, şüphe ve edişe,

2. Alınganlık, takdir edilmediğini düşünme,

3. İş doyumsuzluğu, işe geç gelme, gelmeme,

4. İlaç, alkol, sigara alımı ya da alımında artma,

5. Aile çatışmaları, aile ve arkadaşlardan uzaklaşma,

6. İçe kapanma,  özgüven ve özsaygıda azalma,sıkıntı,

7. Çaresizlik, konsantrasyon güçlüğü, kolay ağlama, hevessizlik,

8. Unutkanlık, suçluluk,

9. Örgütlenmede yetersizlik,

10. Rol çatışması,

11. Görevlilere fazla güvenmeme, onlardan kaçınma,

12. Çalıştığı kuruma yönelik ilgi kaybı,

13. Bazı işleri erteleme ya da sürüncemede bırakma,

14. Başarısızlık duygusu ve çalışmaya direnç gösterme,

15. Hizmet sunduğu insanlara tek tip davranma, onları küçümseme, alay etme,

16. Hizmet verdiği kişilerle ilişkiyi erteleme, onlarla yüz yüze gelmeye, telefonla konuşmaya direnç gösterme,

17. Arkadaşları ile iş konusunda tartışmaktan kaçınma, alaycı ve suçlayıcı olma,

18. Sık sık işinden ayrılmayı düşünme,

19. Yöneticilerin onları desteklemediklerini, onların iş performanslarını anlamadıklarını düşünme, iş çevresine, arkadaşlarına ve yöneticilerine karşı kızgınlık,

20. Duygusal durumdaki dalgalanmalar ve bunların sonucu olarak benlik imajının olumsuz yönde değişmeye başlaması (Çam 1989, s.9-11).

 

Tükenmişliğin önlenmesine ilişkin araştırmacılar bazı önerilerde bulunmuşlardır.

Croucler’ın (2000) önerileri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

1. Ruhunuzu rahatlatın ve rahatlama sanatını öğrenin, önünüze problemler çıktığında şaşırmayın,

2. Zamanınızı düzenli (programlı) kullanın,

3. Uyuyun ve uyku düzeninize dikkat edin

4. Yüzün, tenis oynayın, yürüyün,

5. Rahatlayın, en az yirmi dakikalık periyotlarla stresin zararlı etkilerinden uzaklaşın,

6. Küçük spor gruplarına katılın,

7. Düşüncenizi değiştirin, benlik tutumlarınızı iyileştirin,

8. Eğlenin, çocuklar gibi olun, bir kitap satın alın, yaşamı ciddiye almayın...

 

ÖĞRETMENLERİN TÜKENMİŞLİKLERİNİ ETKİLEYEN ETMENLER

1. Okul yöneticilerinden ve müfettişlerden takdir görüp görmeme durumu, (Takdir gördüğüne inananlar daha az tükenmektedir)

2. Ekonomik durum, (ekonomik durumlarını çok yetersiz gören öğretmenler daha çok tükenmektedir)

3. Öğretmenlerin mesleklerindeki yeterlilik durumuna ilişkin algıları, (Kendisini mesleğinde yetersiz olarak algılayan öğretmenler daha çok tükenmektedir)

4. Öğretmenlerin öğrencileri ile iletişim kurma becerilerine ilişkin algıları, (Öğrencileri ile iletişim kurma becerilerini yetersiz olarak algılayan öğretmenler daha çok tükenmektedir)

5. Öğretmenlerin meslektaşları ile iletişim kurma becerilerine ilişkin algıları, (Meslektaşları ile iletişim kurma becerilerini, yetersiz olarak algılayan öğretmenler daha çok tükenmektedir)

6. Mesleki kıdem, (Genç öğretmenler daha çok tükenmektedir, mesleki kıdem arttıkça tükenmişlik düzeyleri azalmaktadır)

7. Velilerden takdir görme durumu, (Velilerden takdir görmeyen öğretmenlerin tükenmişlik düzeyleri önemli ölçüde yüksektir)

8. Çalışılan yerleşim yeri, (Şehir merkezinde çalışan öğretmenler daha çok tükenmektedir)

 

ÖNERİLER

1. Okul yöneticileri ve müfettişler öğretmenlerin olumlu davranışlarını gerek sözel olarak ve gerekse de yazılı olarak takdir etmekten kaçınmamalıdırlar. Öğretmenlerin olumsuz özelliklerinden çok olumlu özellikleri üzerinde durmalıdırlar.

2. Öğretmenlerin mesleki yeterliklerini artırmak ve mesleki açıdan kendilerine güven duyabilmeleri için hizmet içi eğitim programlarına önem verilmelidir.

3. Öğretmenler öğrencileri ile iletişim kurma becerilerini geliştirebilmeleri için iletişim tekniklerini içeren yayınları okumaya ve öğrendiklerini uygulamaya ağırlık vermelidirler.  Bu konuda her okulun kütüphanesi ilgili yayınlarla zenginleştirilmelidir.

4. Öğretmenlerin meslektaşları ile uyumlu olmalarında sorun oluşturan durumların saptanmasına ilişkin bilimsel araştırmalar yapılarak gerekli önlemler alınmalıdır.

5. Öğretmenlerin sosyal özelliklerini geliştirebilecekleri ve var olan sosyal özelliklerini kullanabilecekleri ortamlar oluşturulmalıdır.

6. Öğretmen adaylarına öğretmenliğe başladıklarında kedilerini bekleyen sorunlar konusunda gerçekçi bilgiler verilerek olumlu bir yapılandırmaya gidilmelidir. Ayrıca yeni öğretmenlerin karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunların çözüm yolları bilimsel olarak araştırılmalıdır.

7. Öğrenci velilerine yönelik çocuklarının eğitimi için; okul yönetimi, öğretmen ve veli iletişiminin önemi konusunda aydınlatıcı çalışmalar yapılmalıdır.

8. Şehir merkezlerindeki öğretmenlere karşılaşmaları olası bulunan; ulaşım, ev kiralama (barınma), büyük sosyal gruplar içinde yalnızlık ... v.b konularda gerekli rehberlik yapılmalıdır.

* DUY-GÖR-BİL Dostluk Grubu'ndan alınmıştır.