Ana Sayfa Türk Devletleri

                        HAZAR HAKANLIĞI

            Hazar'lar Sabar Türk'lerinin devamıdır.Kafkas'lar ve Karadeniz'in kuzey düzlüklerinde 7 ve 10.yy. lar da Doğu Avrupa tarihinin en önemli Türk devleti durumunda olan Hazar'lar; kuvvetli teşkilatı,canlı ticari faaliyeti,dini hoşgörüsü ve iktisadi refahı ile dikkat çekerler.
            Hazar'lar Göktürk Hakanlığının batıda en uç kanadını meydana getiriyorlardı.
7.yy.lın başlarında Hazar'lar ile Bizans arasında siyasi ve askeri alanlarda münasebetleri gözlenir.Bu gelişme Sasani'lere karşı yürütülen Göktürk politikasının gereği olarak ve Göktürk Hakanının buyruğu üzerine olmuştur.Hazar'lar Derbent'i geçip Gürcistan'a girdiler.Tiflis'i kuşatarak Azerbaycan'a akınlar yaptılar.

            626 yıllarına doğru Bizans imp.da Tiflis önlerine gelerek Hazar'lar ile anlaşma yaptı.Onlardan sağladığı 40.000 atlının desteği ile İran içlerine yürüdü.Bu baskılar karşısında Sasani'ler büyük devlet olmaktan çıktılar.Hazar'lar da Tiflis'i zapt ederek bazı Ermeni kütlelerini himayelerine aldılar.(629) 665 ten sonraki yıllarda Karadeniz'in kuzeyindeki "Büyük Bulgarya " Devleti parçalandı.Böylece Dinyeper'e kadar uzunan düzlükler Hazar'ların eline geçti.
            Hazar Hakanlığı,Kafkasların güneyinde İslam ileri harekatına karşı yolları kapamıştı.Bu yüzden Arap kuvvetleri ile Hazar Ordusu arasında şiddetli çarpışmalar oldu.İlk büyük Arap taarruzu,dönemin halifesi Hz.OSMAN zamanında 651-652 yıllarında oldu.

            Derbent'i aşarak Hazar başkentine kadar sokulan Arap kuvvetleri geri püskürtüldü.8.asrın ilk yarısında Hazar,Arap çatışması şiddetlendi.Bu büyük mücadeleler Azerbaycan bölgesinde görüldü.758 yılında ise Hazar kuvvetleri Hilafet topraklarına yürüdü.760'dan sonra da Tiflis'i tekrar ele geçirip şimdiki Ermenistan bölgesine girdiler.
            Bu çağda İslam imp.en kuvvetli zamanını yaşıyordu.Arap ordularına karşı gösterilen bu çetin direniş Hazar devletinin gücünü açıkça ortaya koymakta idi.8-9.yy.larda Hazar Hanlığı Avrupa'nın en büyük siyasi teşekkülü durumundaydı.
            Hazar Hanlığının bu güçlü durumunun en önemli sebeplerinin başında şüphesiz;en canlı ticaret bölgesinin merkezinde yer almasıydı.Hazar ülkesine İskandinavya'dan ve Volga boylarından kürk ve diğer ticaret malları,Çin'den ve Türkistan'dan kumaş,ipek,Bizans dolaylarından sanat ve süs eşyaları geliyordu.Orta Asya-Doğu Avrupa-yakın Doğu ülkeleri arasında bir yandan diğer yana akıp gidiyordu.Bu ticari canlılık, Hazar Hakanlığına bolluk ve zenginlik getirmişti.Hazar'lar bal,mum,un,kadife,kürk,arıcılık ve balmumu ticareti ile de meşguldüler.
            Hazar Hakanlığı eski Göktürk devlet teşkilatını devam ettiriyordu.Kuvvetli bir ordusu vardı.Hakim olduğu geniş sahada asayiş ve ulaşım güvenliği sağlıyordu.Bu sayede7 ve 9.yy.lar boyunca Doğu Avrupa'da tam manasıyla bir Hazar barışı hüküm sürüyordu.Hakanlık doğulu olsun batılı olsun veya hangi dinden olursa olsun tam bir hoşgörü içinde tebasını yönetiyordu.Hazar'lar Allah'ın birliğine dayalı Gök-Tanrı inancında idiler.Fakat milletler arası sıkı ilişkiler sonucu,ülkede İslam,Hıristiyanlık ve Musevilikte yayılmıştı.Hazar şehirlerinde camiler,kiliseler,sinagoglar yan,yana duruyordu.İslamlık9.yy. ortalarında Harezm'liler aracılığıyla yayılmıştı.

            Ortodoks Hıristiyanlık Bizans'la gelmiş ve 860'dan sonra yayılmıştı.Musevilik ise Hakanla ailesinin ve idareci zümrenin diniydi.Hazarlar'ın Museviliğe dönmeleri BULAN adlı Hakan zamanında olmuştu.
            Musevilikte gelişen "KARAY" mezhebine mensup Hazar'lar ve diğer Türkler "KARAİM" diye adlandırılmışlardır.Karaim'ler Hazar ülkesinde gittikçe kalabalıklaşmıştır.Zamanımızda Kırım,Lehistan ve Türkiye'de yaşayan Karaim'ler onların torunları kabul edilmektedir.
Hazar'lar tarihte pek çok devletinde kuruculuğuna ya bizzat veye dolaylı olarak imkan vermişlerdir.Bugünkü Rus devletinin ve Macar devletinin kurulmasında da önemli rolü olmuştur.
 

                HAZAR HAKANLIĞININ YIKILMASI

            Hazar Hakanlığı 10.yy. ortalarından itibaren gücünü kaybetmeye başladı.Ücretli asker sayısı gittikçe artmaya başladı.Bu sebepten dolayı ordu yavaş,yavaş milliliğini kaybetmeye başladı.Memlekette dil ve din birliği zaten yoktu.Ordu kuvvetten düşünce asayiş ve bilhassa ticaret güvenliği sarsılmış ekonomik denge bozulmuştu.Sosyal huzursuzluk kendini belli etmeye başlamıştı.
            Bu durumdan İslav'lar faydalandılar.Ticaret örtüsü altında etrafa saldırmaya başladılar.Hazar kıyılarındaki kasabaları yağmaladılar,Yakıp,yıktılar.(910-943)Hiçbir yerde emniyet kalmadı.Kiyef Knezi Svyatoslav,Türk tarzında kurup donattığı kalabalık kara ve deniz kuvvetleriyle yıllarca Rus İslavların koruyuculuğunu yapan efendisi Hazar'ları yendi.Başkenti zaptetti,diğer şehirleri yıktı(965).
            Hazar'lar dağıldılar.Kırım'a doğru çekildiler.Hazar'lardan bazı hatıralar yabancı ülkelerde yaşamaya devam ettiler.Hazar Denizi'nin adı bu hatıralardan biridir.





Powered by TurkTarihi.Tr.Gs
aktif kullanıcı ve
sayfa izlenimi